Boya ham maddeleri ve endüstriyel kimyasallar alanında 35 yılı aşkın tecrübesiyle faaliyet gösteren Asil Kimya, boya, kaplama, plastik ve kauçuk gibi farklı sektörlere yönelik geniş ürün portföyüyle öne çıkıyor.
Müşteri ihtiyaçlarına hızlı ve esnek çözümler sunma vizyonuyla hareket eden firma, sürdürülebilirlik odaklı yaklaşımıyla sektördeki konumunu güçlendiriyor. Asil Kimya Satış Direktörü Ali Karamustafaoğlu ile gerçekleştirdiğimiz bu röportajda; firmanın satış stratejilerini, pazar dinamiklerini ve geleceğe yönelik hedeflerini konuştuk.
- Okuyucularımız için kendinizden biraz bahseder misiniz? Kariyer yolculuğunuz nasıl şekillendi?
Sabancı Üniversitesinde Ekonomi lisansı ve Çin’deki lisansüstü programımdan sonra aile şirketimiz olan Asil Kimya’da satış ekibinde yer aldım. Satış temsilciliği ve ürün müdürlüğünün ardından 5 senedir Satış Direktörü olarak görev yapıyorum.
- 1987’de boya ham maddesi tedarikiyle başlayan Asil Kimya yolculuğu bugün hangi noktada? Bu büyüme sürecini nasıl tanımlarsınız?
1987 yılında boya ham maddesi tedarikiyle başlayan Asil Kimya yolculuğu, bugün kimyasal ham madde sektörünün öncü distribütörlerinden biri olarak 40’tan fazla sektöre hizmet veren güçlü bir yapıya ulaştı. Kuruluşumuzdan bu yana büyümemizi sadece hacimle değil, güven, süreklilik ve teknik uzmanlıkla inşa ettik.
Başlangıçta birkaç boya üreticisine ürün sağlayan bir tedarikçiyken, bugün Türkiye genelinde yaygın satış ve lojistik ağıyla boya, plastik, yapı kimyasalları, poliüretan ve kompozit sektörlerinde çözüm ortağı konumundayız.
Bu süreci tanımlamak gerekirse, Asil Kimya’nın büyümesi “istikrarlı, sürdürülebilir ve değer odaklı bir dönüşüm” olarak özetlenebilir. Bizim için önemli olan sadece daha fazla satış yapmak değil; müşterilerimizin üretim süreçlerine katkı sunan, kaliteyi artıran ve maliyetleri optimize eden çözümler üretmekti.
Bugün Asil Kimya, Avrupa ve Asya’daki stratejik iş ortaklıkları, güçlü stok yönetimi ve teknik bilgi birikimiyle uluslararası seviyede rekabet edebilen bir Türk kimya markası haline geldi.

- Kuruluşunuzdan bu yana sektördeki en belirgin dönüşüm sizce hangi konuda oldu? Asil Kimya bu değişimlere nasıl uyum sağladı?
Babam 1987’de faaliyetlere başladığında, kimyasal ham madde sektörü ağırlıklı olarak geleneksel ticaret dinamikleriyle yürüyordu. Bugün ise sektörün neredeyse tüm bileşenleri —tedarik zinciri yönetiminden müşteri ilişkilerine, sürdürülebilirlik anlayışından dijital dönüşüme kadar— tamamen farklı bir noktaya geldi.
En belirgin dönüşüm, şeffaflık, hız ve sürdürülebilirlik odaklı bir iş modeline geçiş oldu. Eskiden ürün bulunabilirliği ve fiyat belirleyici iken, bugün değer zincirinin yönetimi, teknik destek ve güvenilir tedarik en önemli unsurlar haline geldi.
Asil Kimya olarak bu dönüşüme erken uyum sağladık. Dijitalleşme ile süreçlerimizi daha verimli hale getirdik, siparişten teslimata kadar tüm akışı dijital takip edilebilir kıldık. Ürün çeşitliliğimizi genişlettik, sadece yüksek tonajlı değil, teknik spesifikasyonu güçlü ürünleri de portföyümüze kattık.
Sürdürülebilir tedarik anlayışıyla, çevreye duyarlı üreticilerle uzun vadeli iş birlikleri kurduk. Ayrıca müşterilerimize sadece ürün değil, teknik bilgi ve uygulama desteği sunarak onların üretim süreçlerinin bir parçası haline geldik.
Bugün Asil Kimya, geçmişten gelen deneyimini geleceğin teknolojisiyle birleştirerek daha çevik, daha şeffaf ve daha sürdürülebilir bir kimya tedarikçisi olma vizyonunu sürdürüyor.
- Gelişen çeşitli yapay zekâ uygulamalarıyla birlikte dijitalleşme ve endüstri 4.0 süreçleri üretimde nasıl bir dönüşüm sağladı? Asil Kimya bu konuda nasıl ilerliyor?
Endüstri 4.0 ve yapay zekâ uygulamaları, üretim ve tedarik zinciri süreçlerinde köklü bir dönüşüm yarattı. Artık üretim yalnızca fiziksel bir faaliyet değil, veriye dayalı, anlık kararlarla optimize edilen akıllı bir süreç haline geldi.
Bu dönüşüm; enerji verimliliği, kalite kontrol, stok yönetimi ve müşteri memnuniyeti gibi alanlarda ciddi kazanımlar sağlıyor. Asil Kimya olarak biz de bu dönüşümün bir parçasıyız. Veri analitiği ve dijital izlenebilirlik sayesinde stok ve sevkiyat yönetimini gerçek zamanlı takip ediyoruz.
Yapay zekâ tabanlı talep tahminleme araçlarıyla ürün planlamasını daha isabetli hale getirdik. Satış ve lojistik süreçlerinde otomasyon ve dijital raporlama sistemleri kullanarak hataları minimize ettik, karar alma süreçlerini hızlandırdık.
Kısacası Asil Kimya olarak, yalnızca kimyasal ürünlerde değil iş yapış biçimimizde de dijitalleşmenin getirdiği dönüşümü benimseyen bir yapıya sahibiz. Amacımız, teknolojiyle desteklenen sürdürülebilir büyümeyi kalıcı hale getirmek.
- Asil Kimya’nın kurumsal değerleri arasında müşteri odaklılık ve hızlı çözüm üretme öne çıkıyor. Bu değerleri sahada nasıl hayata geçiriyorsunuz?
Asil Kimya olarak müşteri odaklılığı bir prensip değil, iş yapış biçimimizin temeli olarak görüyoruz.
Sahada bu anlayışı yalnızca satış süreçlerinde değil, tedarik, lojistik ve teknik destek dahil tüm aşamalarda yaşatıyoruz.
- Türkiye boya sektöründe yılın geride bıraktığımız ilk üç çeyreğini nasıl değerlendiriyorsunuz? Size göre önümüzdeki 5 yıl boyunca sektörü neler bekliyor?
Yılın ilk üç çeyreğinde hedeflerimize yakın bir performans sergiledik. Ancak yüksek faiz oranları ve finansman maliyetleri nedeniyle sanayide hareketlilik sınırlı kaldı. Sanayi üretimi, kredi erişimindeki zorluklar nedeniyle yeterince hızlanamadı; bu da boya ve yapı kimyasalları gibi bağlantılı sektörlerde talebin dalgalı seyretmesine neden oldu. Buna rağmen Asil Kimya olarak güçlü stok yapımız, teknik ürün çeşitliliğimiz ve müşteri odaklı yaklaşımımızla pazardaki istikrarımızı koruduk.
Önümüzdeki 5 yılda sektörün yönünü; sürdürülebilirlik, dijitalleşme ve katma değerli ürünler belirleyecek. Türkiye boya sektörü, ekonomik istikrarla birlikte yeniden ivme kazanacak potansiyele sahip.
Finansal koşullar düzeldiğinde, üretim ve ihracat kapasitesinin yeniden hızlanacağını öngörüyoruz. Asil Kimya olarak biz de bu dönemi, verimlilik, sürdürülebilir tedarik ve güçlü müşteri ilişkilerine yatırım yaparak değerlendirmeye devam ediyoruz.
- Geniş ürün yelpazeniz birçok sektöre hitap ediyor. Boya ve kaplama sektörü özelinde hangi ürünleriniz öne çıkıyor?
Portföyümüzün merkezinde, reçineler, titanyum dioksit ve organik–inorganik pigmentler yer alıyor. Ayrıca, additive grupları, reolojik düzenleyiciler, selülozlar, film yapıcı ajanlar, dispersiyon ajanları, köpük kesiciler ve biyositler gibi tamamlayıcı kimyasalları da müşterilerimize sunuyoruz.
- Global pazarlarda büyüme hedefleriniz neler? Türkiye dışındaki stratejik bölgeleriniz ve iş birlikleriniz hakkında bilgi verebilir misiniz?
Asil Kimya olarak hedefimiz, Türkiye’deki güçlü ticari altyapımızı ve teknik tecrübemizi uluslararası pazarlara taşımak. Özellikle son yıllarda CIS ülkeleri, Orta Doğu ve Kuzey Afrika bölgesi bizim için stratejik önem taşıyor.
CIS bölgesinde uzun süredir aktif olarak yer alıyoruz; özellikle Özbekistan pazarında güçlü iş ortaklıklarımız ve sürdürülebilir satış yapımız bulunuyor. Bunun yanında Irak, Suriye, Cezayir, Mısır ve Libya gibi ülkelere de düzenli ve istikrarlı şekilde ihracat yapıyoruz. Bu bölgelerde, yerel pazar dinamiklerine uygun ürün çeşitliliği ve rekabetçi fiyat yapımız sayesinde güçlü bir konumdayız.
Ayrıca uluslararası fuarlarda katılımcı olarak aktif şekilde yer alıyor, hem yeni müşteri ilişkileri geliştiriyor hem de mevcut iş ortaklarımızla uzun vadeli bağlarımızı güçlendiriyoruz. Önümüzdeki dönemde hedefimiz; mevcut pazarlardaki etkinliğimizi artırmak, yeni pazarlara açılmak ve Asil Kimya’yı bölgesel bir kimya tedarik merkezi haline getirmek.